Müzik – İnsan

Güzel Sanatların bir dalı olan müziğin, insanlığın ilk dönemlerinden beri, her yerde ve zamanda varlığını sürdürmesi, müziğin insana özgü vazgeçilmez bir ihtiyacı karşıladığının ve insanın sanat yapma ihtiyacı olan bir varlık olduğunun göstergesidir. Bu bilinenden yola çıkıldığında ilk çağlardan beri insanlar, çeşitli araçları kullanarak sesler aracılığı ile müzik yapmışlar ve bireylerin kendini ifade etmekte araç olarak kullandıkları enstrümanlar (çalgılar) da yıllar içinde değişime uğrayarak bu güne gelmiştir.

Müzik eğitimi, genel eğitim içerisinde davranış değiştirme ve geliştirme bakımından önemli ve özgün bir yere sahip bulunmaktadır. Genel kültürlenme süreci içerisinde müzik eğitimi insan ve toplumların gelişimi ve dönüşümü ile birlikte sürekli gelişerek değişmiştir.

Sahne ve performans becerisi

Sahne ve performans becerisi, teknik ve müzikal anlamda tamamen olgunlaşmış bir eseri, öğrencinin hayal gücünü ve kendi performans gücünü birleştirerek toplum önünde sergileyebilme becerisidir. Bu beceri enstrüman eğitimi gören kişilerin ulaşmayı hedefledikleri doruk noktasıdır. Sahne ve performans becerisini kullanarak müzikal gelişimine yeni boyutlar katabilen öğrenciler için bir üst seviye, sahnede performansı sırasında daha zor ve daha teknik eserlerin icrası olabilmelidir.

Bu becerinin elde edilebilmesi için eserin anlam bakımından imgede yaşatılabilmesi, ezgilerin duyulması ve göz önüne getirilebilmesi, pasajlardaki dinamizmin, nüans ve renklere göre uygulanacak jestlerin ayrıntılı olarak imgeye yerleştirilebilmesi çalışmaları yapılmalıdır.

Bu çalışmalar yıllarla ölçülen çok uzun ve geniş süreçleri gerektirir. Bu süreci tamamlayarak sahne ve performans becerisini mükemmelleştiren öğrenci profilinde, dış görünüm sakin ve hareketler esnek olmalıdır.

Hiçbir zaman zihinde bulanıklığa meydan vermeyecek kadar çok çalışılmalı, beyine fazla yorgunluk bindirmemeli, sakin ruh hali korunabilmelidir. Dikkatin tümü o anda yapılacak işe yoğunlaşmış olmalı, ama yürek sıcak, ruh hali soğukkanlı olabilmelidir. Sahne ve performans korkusunun büyük bir kısmı, sağlıklı bir beden ve sağduyulu bir ruh ile dengelenir. Neşe ve canlılık yitirilmemiş olmalı, doğal kalınabilmeli, umursamazlık ve korkaklığın yaşanmaması için güven duygusunun geliştirilmesine özen gösterilmelidir.