Besteciler
LUDWIG VAN BEETHOVEN Kar saçlı, şık giyimli bir derbeder…
16 Aralık 1770 tarihinde Almanya’nın Bonn kentinde doğdu. Köln valisinin saray müzikçilerinden dedesi Ludwig, bir Flaman göçmeni; babası Johann koro üyelerinden. Babasının amacı oğlunu bir Mozart olarak yetiştirmekti. Bu yüzden çocukluğunun uzun saatleri piyano başında geçti. Sekizinde halk önünde piyano, keman ve org çaldı. Onyedisinde Viyana’ya gidip Mozart’la tanıştı ve Mozart, dehasını keşfeden ilk kişi oldu. Yaşamı bunalımlarla eşanlamlı. 32 yaşında dünyayı kulakla görme olanağını yitirdi. Koku kullanmayı sevmeyen temizlik düşkünü. Kaynak suyunu ve kahveyi sevdiği söylenir: Bütün yapıtları, iç dünyasının parlaklığı sönmeyen aynası… Kısa boylu ve şişmanca. Şık giyinen bir derbeder. Bakışları etkileyici. Ağacı insandan daha çok sevecek kadar doğaya tutkun. 26 Mart 1827’de öldü. Hava fırtınalı, gök gürültülü idi. Adı Ludwig Van Beethoven’di.

WOLFGANG AMADEUS MOZART Ömrü kısa, müziği engin…
Adından en çok söz edilen, üstüne en çok yazı yazılan, yaşamı sinema ve tiyatronun kaynağı tek besteci. Babası, besteci ve kemancı, örnek bir Rönesans müzikçisi. Annesi, iyi koşullarla yetişmiş bir burjuva kızı…
35 yıla sığdırdığı çocukyaşamından kimi satır başları: Üç yaşında klavsen çalmayı öğrendi. Beş yaşında ilk menuet’sini besteledi. Sekiz yaşında Paris’te ilk yapıtları yayınlandı. Dokuz yaşında senfoni sahibidir, ablası ile konserler vermektedir. On iki yaşında ilk operasını besteledi. Müziğinde doğanın sesindençok, insan doğasının sesini yansıtmıştır da denilebilir. Kısacık yaşamının upuzun zenginliği: Altı yüzden fazla yapıtla bir müzik hazinesi… Tarih, 5 Aralık 1791’de, yani henüz 35 yaşında, yani yolun yarısındayken kaydını defterden düşürür. Cenazesinde fırtına ve yağmurdan başka kimse yoktur.

ANTONIO VIVALDI Kızıl Papaz…
1678 yılında kanallarının meleklerin şarkılarıyla inlediği Venedik’te açtı gözlerini hayata… Babasının, gondollarda çalıştığı bilinmiyor ama, tarihler iyi bir kemancı olduğunu yazmakta. Bu yüzden okuma yazmayı öğrenmeden önce, babasından sıkı bir keman dersi aldı. Derler ki sağlıksız geçen çocukluğundan dolayı ailesince “papaz” olmasına karar verilmiş ve saçlarının “kızıl” rengi nedeniyle de müziğin tarih defterine adı “kızıl papaz” olarak geçmiştir. 25 yaşında bir papazdır artıkve 1740 tarihine kadar, yani hayatının 37 yılı Venedik’teki “Ospedale della Pieta” müzik seminerinde keman öğretmeni olarak geçecektir. 1713 ile 1739 arasında, yani 6 yılda tam 45 opera, 554 çalgı yapıtı, 75 sonat, 23 senfoni, 454 konçerto, 40 kutsal müzik yapıtı… O dönemde Venedik sahnelerinde en çok operası sahnelenen besteci.

JOHANN SEBASTIAN BACH
21 Mart 1685’te Eisnach’ta doğdu. Johann Ambrosius ile Elizabeth Bach’ın en küçük oğlu. Babasından yaylı çalgılar konusunda ders aldı. 1703’te Weimar Saray Orkestrası’nda kemancı olarak çalışmaya başladı. 19 yaşında kilise orgculuğuna getirildi. 1707 yılı Ekim’inde kuzeni Maria Barbara ile evlendi. Vivaldi’nin birçok konçertosunu klavsene uyguladı.
1719’da Handel ile tanışmak istediyse de bu görüşme bir türlü gerçekleşemedi. Temmuz 1720’de karısını yitirdi. 3 Aralık 1721’de soprano Anna Magdelena ile ikinci evliliğini yaptı. Bu iki evliliğin ardından on biri erkek, dokuzu kız, yirmi çocuk sahibi oldu. Bunlardan sadece beş oğlu ile dört kızı ileri yaşlara ulaşabildi. Ayrıca bu beş oğlu da müzik tarihine adlarını yazdırdı. 13 Mayıs 1723’de Leipzig’de işe başladı. 1747’de gözlerinde bir rahatsızlık baş gösterdi. İki kez göz ameliyatı geçirdikten sonra görme yetisini tümüyle kaybetti. 28 Temmuz 1750’de öldü ve Leipzig’de gömüldü.

PYOTR ILYICH TCAIKOVSKY
Mayıs 1840 tarihinde Ural dağlarının kucağında dünyaya merhaba der. Beş yaşında piyano derslerine başlar. 14 yaşında ilk şarkısını besteler. 1848’de St. Petersburg’a yerleşirler. 1862’de St. Petersburg Konservatuarı’na kaydını yaptırır. Üç yıl sonra mezun olurken yazdığı kantat gümüş madalya ile ödüllendirilecektir. Moskova Konservatuarı’nda armoni öğretmenliğine başlar ve bu kurumda geçirdiği on bir yıl içinde birçok başyapıtını imzalar. 1878-1885 yılları arasında Batı Avrupa ile Rusya arasında mekik dokur. 1891’de pusulasını Amerika Birleşik Devletleri’ne çevirir. Ve son yapıtı Altıncı Senfoni’nin ilk yorumunu yönettikten birkaç gün sonra da St. Petersburg’da ölür. Bir söylentiye göre kolera salgınında musluk suyunu kaynatmadan içmiştir. Bir başka söylentinin ikili varyasyonuna göreyse, ya bir soylunun genç yeğeniyle ilişkiye girdiğinden yargılanıp zehirlenmiştir ya da yüreğinin pasını arsenikle temizlemiştir. Kesin olansa şu: Adı, Pyotr Ilyich Tchaikovsky.

GIUSEPPE VERDİ Operanın gerçek anlamda yenileyicisi…
Kuzey İtalya’da Parma dükalığında Busseto yakınlarında bir köy olan La Roncole’de 10 Ekim 1813’te dünyaya geldi. Antonio Barezzi’nin desteğiyle eğitim gördü. On yaşında kilisede org çalmaya başladı. Yirmi bir yaşına kadar Milano’da kalarak La Scala’dan Vincente Lavigna’nın öğrencisi oldu. 1836’da, Margherita Barezzi ile evlendi. 1842’de Nabucco’yu besteledi ve İtalya’da büyük bir ün kazandı. 1846’da Ernani’nin sahnelenmesi için Paris’e gitti. 1847’de ‘Macbeth’ operasıyla sanatında büyük bir
gelişme gösterdi, ünü İtalya dışına taştı. 1852’nin sonunda
‘Il Trovatore’yi 28 günde besteledi. 1859’da Giuseppina Strepponi ile ikinci evliliğini yaptı. 1867’de ise ikinci görkemli operası ‘Don Carlos’ Paris Operası’nda, 1871’de ‘Aida’ Kahire’de sahnelendi. 1877’de Shakespeare’nin ‘Othello’suna dayanarak 74 yaşında trajedi başyapıtını yarattı. 27 Ocak 1901’de Milano’da hayata veda etti. Cenazesi devlet töreni ile kaldırıldı ve ulusal yas ilan edildi.

GEORGE FRIDERIC HANDEL Döneminin uluslararası nitelikli bestecisi…
23 Şubat 1685 yılında Halle’de dünyaya geldi. Ailesinin desteğiyle müzik eğitimi için Meryem Ana Kilisesi’nin orgcusu Wilhelm Zachow’a gönderildi. Klavye tekniğini öğrendikten sonra bestecilik dersleri aldı. Üniversite yıllarında Telemann ile tanıştı. 1703’de Hamburg’da R. Keiser’in yönettiği Opera Orkestrasına ikinci kemancı olarak kabul edildi. 1705’te iki operası sahnelendi: “Almira” ve “Neron”. Floransa’da “Rodrigo” operasına, bir sürü çalgı müziği, Latince mezmur ve kantata imzasını attı. 1720’de İtalyan Operası Krallık Akademisi’nin müzik yöneticiliğine çağrıldı. Akademi ortadan kalkınca da tiyatronun işletmeciliğine geçti. 1750 yılının şubatında Almanya’ya gitti. Burada görme yetisini yitirdi ve ömrünün son yedi yılını yalnızlık içinde ibadetle geçirdi. 20 Nisan 1759’da Londra’da öldüğünde ardında 0 opera, 12 org konçertosu, orkestra için 18 konçerto grosso ve 28 epik oratoryo bıraktı. Bunlarla birlikte bir de adını: George Frideric Handel..

CARL OFF Araştırmacı, eğitimci, besteci…
10 Temmuz 1895’te Münih’te dünyaya geldi. Seçkin Alman bestecilerinden Heinrich Kaminski’den müzik dersleri aldı. Münih, Mannheim ve Darmstadt’ta orkestra yöneticiliği yaptı. Grup alıştırmaları ile vurmalı çalgılar yoluyla ritm duyarlığına dayanan bir sistem geliştirdi. Bu amaçla 1924’te Alman beden eğitimi uzmanı Dorothee Günther ile beden eğitimi, dans ve müzik eğitimi veren bir okul açtı. 1930 yılında orkestra yönetme kurallarını açıkladığı “Schulwerk” başlıklı kitabını yayımladı. Bazı 17. yüzyıl operalarını yayına hazır duruma getirdi. 1936’dan sonra beste yapmak amacıyla yaşamını tamamen müziğe adadı. 1937’de ortaçağ şiirlerinin yer aldığı bir el yazmasına dayanarak “Carmina Burana” başlıklı dindışı oratoryosunu besteledi. 87 yaşındayken adıyla birlikte opera ve dramatik yapıtlarının yanı sıra müzik eğitimine getirdiği yenilikleri ardında bırakarak 29 Mart 1982’de Münih’te yaşama veda etti